GENEL GÜNCEL YAZARLARIMIZ

”OSMANLI’YI NASIL YOK ETTİM” ”HOW I DESTROYED THE OTTOMAN”

Oxforttan sonra 5 yıl özel eğitim.10 yıl sahada özel eğitim.

”OSMANLI’YI NASIL YOK ETTİM” ”HOW I DESTROYED THE OTTOMAN”

BU YAZDIKLARIMI KİTAPLARDA OKUYAMAZSINIZ.
İNTERNETTE KAYNAK YOKTUR.  İNGİLİZ GİZLİ
ARŞİVLERİNDE TUTULAN İNGİLİZCE RAPORLARDAN
TÜRKÇEYE ÇEVRİLMİŞTİR.

HOW TO DESTROY THE OTTOMAN FROM THE BRITISH PERSPECTIVE:
İNGİLİZLERİN BAKIŞ AÇISIYLA OSMANLI NASIL YIKILIR:

Oxforttan sonra 5 yıl özel eğitim.
10 yıl sahada özel eğitim.
”We cannot succeed with modern warfare techniques.”
”Modern savaş teknikleriyle başarılı olamıyoruz.”
Savaşarak kazanamayacağını anlayan Britanya
İmparatorluğu profesyonel yöntemlere başvurdu.

Müslümanların en hassas noktası Kuranı Kerim.
İngiliz hükümeti gizli servisi çalışanları:
”Quran-Kuran’ın ne yazdığını bilmiyoruz. Arapça-İngilizce
kuran çevirileri çok kötü. Aramızdan genç-azimli bir kişi
arapça öğrenerek müslüman olmalı.
Arap din adamlarından ders almalıyız. İşin ilginç yönü
Arapça olarak kuran okunuyor ama Arapça değil.
Kutsal kitap İncil’i Latince okumamız gibi.
İncil’de orjinalde Aramice-İbranice dir.
Kuran dilini öğrenmeli ve çözmeliyiz.”

İngiliz Hükümeti gizli servisi çalışanları konuşmalarına
şöyle devam etti.
”1’inci önemli konumuz:
Osmanlıyı bu Kuran aracılığıyla yok edebiliriz.
Osmanlı’nın kontrolünde olan Araplar Kuran’da ne yazıyorsa inanıyor.
Okudukları Kuranı da anlamıyorlar.
2’inci önemli konumuz:
Osmanlı farklı, farklı ülkelerden oluşuyor.
Etnik milliyetçilik yapmalıyız. Arap kabilelerini, kabile değilde
tek bir isimde birleştirmeliyiz.
Arap-Milliyetçiliği yaparak Osmanlıyı yok edebiliriz.”

Toplantılarına devam eden İngilizler:

”Osmanlı İmparatorluğunu her ülkeyle savaşa sokmalıyız.
Müttefiklerimiz Yunanlılar bunu istemektedirler.
Balkanlarda da bu yöntemi uygulamalıyız.
En başarılı olmamız gereken yer balkanlardır.
Balkanların İstanbulla hem iletişim, hem de ulaşım
hattını kesmeliyiz.
Mekke’nin Arap yarım adasının iletişim ve ulaşım ağını
İstanbul yönetimiyle kesmeliyiz.
Osmanlı sonunda parçalanacaktır.
Güneş batmayan İmparatorluğumuzun karşısında tek rakip
ve tehdit Osmanlı İmparatorluğudur.”

(İngiltere ezeli düşmanı Bir zamanlar teknoloji’de
dünyanın en güçlü ülkesi Nazi Almanyasını da aynı yöntemleri
kullanarak tarihten yok etmiştir.)


Majesty’s Secret Service M-16 agent training school archive.
Majestelerinin gizli servisi M-16 ajanı eğitim okulu arşivi.

M-16 education course.
M-16 eğitim dersi.

Aramızdan çıkan Sör Thomas Edward Lawrence, İmparatorluğumuzun
en büyük düşmanı Osmanlı İmparatorluğunu şöyle parçalamıştır.

Lesson topic part 1:
Ders konusu bölüm 1:
Oxfort eğitimi sonrası, 5 yıl uzmanlarımızla akadamik eğitim.
10 Yıl Arap yarım adasında saha çalışması.
Bir Arap’tan daha iyi Arapça konuşma eğitimi.
Arap geleneklerine göre yaşam ve Arap kıyafetleri
giyerek ortama uyum sağlama çalışmaları.
Sadece Arap mutfağından yemek yiyerek, Arapların
beslenme tarzını öğrenme.
Müslüman olarak Araplardan daha iyi din eğitimi alma.
Müslümanların kutsal bölgelerinde İmamlık yaparak
namaz kıldırma çalışmaları.
Kuran’ın dilini öğrenerek Arap Aşiret reislerine
Kuran’dan vaazlar-öğütler verme faaliyetleri.

Osmanlıyı bir çok cephede savaşa sokan Büyük Britanya
İmparatorluğu Balkanlarla İstanbul’un irtibatını kesip,
ardından Arap yarım adasıyla İstanbulun irtibatını keserek
Osmanlı İmparatorluğunu sistemli bir şekilde parçalamıştır.
Osmanlı İmparatorluğunun Arap yarım adasında topraklarını
hızla kaybetmesine ve geri çekilmesine sebep olan
İngiliz M-16 Arap masası şefi Thomas Edward Lawrence.
(Beyaz şeyh), El muhammed, El kurtarıcı, İkinci Peygamber Muhammed
El Muhammed lawrence, Çöl şeytanı, Çöl akrebi, Kabe imamı,
Arabistanlı Lawrence, Arap aşiretleri ordusu komutanı,
hafız gibi lakapları ve ünvanları vardır.

Arap ayaklanmarıyla Osmanlıyı parçalayarak yok eden Lawrance
bir çok sabotaj faaliyetinde bulunmuştur.
İltişim hatlarını keserek, iletişim noktalarına Arap isyancıları
yerleştirmiş, Pusula yazıp gönderen Osmanlı İmparatorluğu habercilerini
yakalatarak iletişimi tamamen kesmiştir.
Tren raylarını ve Osmanlı lokomotiflerini patlayıcı kullanarak tahrip
ettirmiş. İstanbul’dan gelmiş gibi gözüken mesajları kendisi yaztırtarak
Osmanlı birliklerine ulaşması için çalışmalarda bulunmuştur.

M-16 Arap yarım adası şefi Thomas Edward Lawrence Osmanlı Arap yarım adasından
çekildikten sonra İngiltereye dönerek yeni M-16 Ajanları yetiştirmiş ve
onlara ders vermiştir.

Sir Colonel Thomas Edward Lawrence:
Lesson topic: “How I Destroyed the Ottoman Empire”
Sör Albay Thomas Edward Lawrence:
Ders konusu:”Osmanlıyı Nasıl Yıktım”

”İmparatorluğumuzun…. ….. …. ….  Birliğidir.
Sınırlarını kapatan… ….. …. …. …  Özgür-dünya sınırı
oluşturmalıyız. Osmanlı İmparatorluğuna yaptıklarımızı .. .. …  Birliğine
karşı’da uygulamalıyız. Baskıdan kaçanları Özgür dünya sınırlarına almalıyız.
Bu zincir böyle devam ederse karşımızda hangi birlik ve imparatorluk olursa
olsun çok geçmeden çökecektir.”

Gentlemen/Centilmenler:
”Müslümanları, Kuranı Kerimi kullanarak kontrol altında tutabilirsiniz.
Araplar özellikle Kuranı Kerimi düzgün olarak okuyup anlamıyor.
Cehalet Arap yarım adasında çok yaygındır. Kuranı Kerimden ne anlatırsanız
Araplar size hemen inanır ve güvenirler.”

”İnsanlar çok kapalıdır. Orta çağlardan kalan adet ve kültürler hala
yaşatılıyor. Teknolojiyi kabul etmiyorlar. Erkeklerin kadınlara karşı
cinsel yönde açlığı vardır. Birbirlerine kan-davası dediğimiz düşmanlıkları
uygularlar. Çok çalışmak istemezler, tembeldirler.
Teknolojik aletlere karşı hayranlıkları da vardır ama kabul etmezler.
Teknolojik olarak Araplara Tüfek-silah, cephane verebildik.
Araplar Kader dedikleri şeye inanırlar. Kader derler ve çabalamazlar.”


”Arap İsyanı sona geldiğinde Akabe isimli Osmanlı kalesini işgal etmemiz gerekiyordu.
Türklere görünmeden gitmek için Çölün ortasından geçmek gerekiyordu.
Kalenin bir ucunda deniz, bir ucunda çöl vardı.
Çölden bir saldırı beklemiyorlardı.
Çölün en sıcak bölgesi Arapların bile oradan geçmek istemediği yere ÖRS derlerdi.
Arap İsyancılarla gece biz bu Örs’ü geçerken bir Arap aşireti yetkilisi
bayılıp deveden düşmüş. Devesini tek giderken gördük.
Ben Arap İsyancılarına geri dönüp o bayılan kişiyi kurtaralım dedim.
Çölde hafif bir kum fırtınası vardı.”


Bana Kuran dilinden Arap İsyancılar şöyle cevap verdiler:
”Bu onun alın yazısıdır. Bu onun kaderidir. Onun vadesi doldu.
Bu Allahın isteğidir. Sakın geri gitme o ölmüştür” dediler.
Ben sıcaktan bayılan adamı geri kurtarmak için giderken
bana çok kızdılar.

”Akabe kalesine arkadan yaklaşıp Türkleri gafil avlamamız gerekiyordu.
Ben Kuran dilinden konuştum. Pusulam sayesinde geçtiğimiz bölgeden geri dönerek
O aşiret reisini buldum. Pusula dahil teknolojik hiç bir alete inanmazlar.
Beni Kuranı kerimi onlara Arapça anlatmama rağmen lider olarak kabul etmiyorlardı.
Çöl çok tehlikelidir. Yönünüzü kaybederseniz sıcaktan ölürsünüz.
Biz Askerde Kartoğrafya eğitimide aldık. Arazide yön-tayin usüllerini biliriz.
Bu adamlar çölde yaşayan okuma yazma bilmeyen, Kuranı Kerime inanan insanlardır.
Bizdeki bilim ve eğitim Araplarda yok.
Sıcaktan bayılan adamı bulup geri getirdim.
Beni gören Araplar Allahuekber-Allahuekber diye bağırmaya başladılar.
Birden onların kurtarıcısı ve peygamberi oldum. Benim yaptığıma mucize-miracle dediler.
Yaptığım dedilikti ama başardım. Birden adım El-Muhammed Lawrence,
Şerif Muhammed Lawrence oldum. Bana Beyaz renkli Arap şeyhi kıyafeti giydirdiler.
Beni kendilerine lider yaptılar. Onlara Kuran Dilinden cevap verdim.
Bu müslüman kardeşimi kurtarmam kalbimizdeki İmandandır dedim.
Ben Osmanlıyı İman dedikleri Arapça kelime ile
kendime güvenerek kendime inanarak herkesi de buna inandırarak yıktım”
diye ders verdi.
”Bir patlayıcıyla ulaşım ve iletişim hatlarını tahrip etmeniz niyahi hedefinize
ulaşmanızı sağlamaz. Herşey burada beyinde biter.
Yaptığınız eylemlere kendinizde inanmazsanız başaramazsınız.
Yaptıklarınız gerçek olmasa bile inanmalısınız, çevrenizdekileride inandırmalısınız.”

”Araplar İsyan başarılı olduktan sonra ben ayrılırken bir bedevi
çöl deyimi olan kelimelerle bana şöyle dediler:”
”Sheik Muhammad-Lawrence, you are a very stubborn man. You are like a desert scorpion.
You don’t give up, you attack again and again.  Even though you know you will die.
Your mother must have slept with a desert scorpion. Then it became you.”
”Şerif-şeyh Muhammed-Lawrence sen çok inatçı bir adamsın. Çöl akrebi gibisin.
Vaz geçmiyor, öleceğini bile bile tekrar tekrar saldırıyorsun.
Annen bir çöl akrebiyle yatmış olmalı. Sonrada sen olmuşsun”

Burak Coşkun/İngilizce-Türkçe çeviri sadeleştirilmiştir.
Burak Coskun/English-Turkish translation simplified.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)