Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasının ardından açıklama yapan Zafer Partisi Genel Başkanvekili Ali Şehirlioğlu, davanın 10 Eylül’e ertelenmesine tepki gösterdi, “Bugün içeride bir tiyatro oynandı” dedi. Duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesi kararına tepki gösteren Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu da, “Karar çıkmaması açıkça gösteriyor ki, Sayın Ümit Özdağ siyasetten el çektiriliyor, susturuluyor. Bunun AKP hükümetinin PKK terör örgütü ile kurmuş olduğu pazarlık masasına ilişkin sürecin nihayete ermesi ile alakalı olduğu iyice netleşti.” diye konuştu.
Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu: Değerli Basın Mensupları, Aziz Türk milleti. Bugün aslında ortada olmayan bir dava görüldü: Cumhurbaşkanına hakaret davası. Sayın Genel Başkanım Prof. Dr. Ümit Özdağ, alelacele Ankara’dan kaçma şüphesi ve delilleri karartma iddiasıyla buraya getirildi. Ancak bu iddiaların altı doldurulamadığı için, geçen yıl 30 Haziran’daki Kayseri olaylarında attığı tweetlere dayandırılarak, hukuka aykırı bir şekilde Silivri’de tutuklu bulunuyor.
Bugünün güzel tarafı şu oldu: Tüm arkadaşlarımız, Genel Başkanımızı gördü ve kendisinin sağlıklı, sıhhatli olduğunu teyit etti. Sayın Genel Başkanım bugün içeride bir Türk tarihi anlattı. Bunu izleyen herkese Türk tarihinden bahsetti. Nasıl değerli bir akademisyen olduğunu, Türk milletinin nereden nereye geldiğini, bu toprakların nasıl bir bedelle kazanıldığını, kanların nasıl döküldüğünü, canların nasıl verildiğini, nasıl şehitler verildiğini tek tek ortaya koydu.
Konuşmasının sonunda ise bu vatanın, nasıl 250 bin dolarlara vatandaşlık verilerek satıldığını, hangi noktalara gelindiğini net bir şekilde söyledi.
Ben sözü, Parti Sözcümüze bırakacağım. Ancak belirtmek isterim ki bugün burada adeta bir tiyatro oynandı ve duruşma 10 Eylül’e ertelendi. “Ben cumhurbaşkanlığı makamına hakaret etmem. Ben devlet erkânından geliyorum, bir devlet terbiyem var.” diyen Genel Başkanımız, bu kadar söylediği halde, karşı tarafın avukatları hala bu davayı bir ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ davası olarak değerlendirdi ve duruşma 10 Eylül’e ertelendi. Dava tutuksuz olarak devam ettiği için sorun yok; ancak bu kadar uzatılmakası gerekirdi .
Buradan bize destek veren tüm Zafer Partililere, vatanını ve milletini seven herkese, Ümit Özdağ gönüllülerine, vekili olarak teşekkür ediyorum. Hakkınızı helal edin. 11 Haziran’da görüşmek üzere.
Azmi Karamahmutoğlu: Bugün burada görülmekte olan dava, Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ’ın tutuklu yargılandığı dava değildir. Tutuklu yargılanmış olduğu dava, Kayseri ile ilgili bir dosya bildiğiniz gibi. Onun başlığı “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”. O ayrı bir dosya. Bugün duruşması yapılan dava, Antalya’da yapmış olduğu konuşmadan dolayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kendisine açılmış olan hakaret davasıdır.
İçeride uzun süren bir dava oldu. Genel Başkan Vekilimizin de belirttiği gibi Sayın Özdağ mükemmel bir savunma yaptı. Enfes bir savunma yaptı. Bunu yazılı olarak paylaşacağız. Bu arada müştekinin avukatlarının ortaya sürmüş olduğu iddiaların dayanaktan yoksunluğu, zayıflığı da oradaki duruşmadaki tutanaklar açıklandığında daha iyi gözler önüne serilecektir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, kendi partisinin Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Mersin ve Kocaeli il kongrelerinde AKP Genel Başkanı olarak bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmaya Zafer Partisi’nin Genel Başkanı yine siyasal çerçevede bir eleştiri getirmiştir. Bir siyasi parti genel başkanının yapmış olduğu konuşmaya, bir diğer siyasi parti genel başkanının siyaset çerçevesinde yapmış olduğu eleştiriler vardır, bu bir.
İkincisi, yine Sayın Erdoğan’ın başbakanlık görevinde yapmış olduğu bazı eylem ve sözlerinden ötürü Sayın Özdağ’ın getirdiği eleştiriler, Cumhurbaşkanına hakaret olarak alınmıştır. Yani AKP Genel Başkanı’na yapılan eleştiri Cumhurbaşkanına hakaret olarak alınıyor; Başbakan Erdoğan’a başbakanlığı döneminde yapmış olduklarından ötürü getirilen eleştiriler yine Cumhurbaşkanına hakaret olarak alınıyor.
Şimdi, başından beri hep bunu söyledim; bugünkü bu duruşmanın sona erdirilmemesi, bir karar çıkmaması ve uzun bir tarihe, 4 aydan da uzun bir tarihe, 10 Eylül’e duruşmanın atılması açıkça gösteriyor ki, Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ siyasallaşmış yargı marifetiyle siyasetten el çektiriliyor, siyaset yapmaktan yoksun bırakılıyor, susturuluyor.
Bunun, AKP Hükümeti’nin PKK terör örgütü ile kurmuş olduğu pazarlık masasına ilişkin sürecin nihayete ermesiyle alakalı olduğu, artık kamuoyuna iyice yerleşen bir anlayış olduğu da bizim açımızdan, anlaşılır olmak bakımından mutluluk verici.
Belli ki orada işler kendileri için yolunda gitmiyor. PKK ile kurulan pazarlık masasında işler yolunda gitmiyor çünkü karşı taraf taleplerini, şartlarını arttırdıkça artırıyor. En son bu hafta sonu hem DEM Parti heyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u ziyaret etti hem de Suriye’nin Kamışlı’sında, Suriye PKK’sı ve diğer ayrılıkçı siyasal Kürtçü hareketler bir kongre düzenledi. Oradan çıkan talepler, hükümetin kabul etmekte zorlanacağı, kabul etse bile halka, vatandaşa kabul ettirmekte zorlanacağı kararlar olduğu için belli ki bu aylarda bu iş nihayete ermeyecek, sonbahara kalacak.
O sebeple bu duruşmanın bir sonraki tarihi sonbahara atıldı. Endişemiz odur ki, Sayın Genel Başkanımızı Silivri mapushanesinde tutuklu bulunduran Kayseri’deki davanın, yani Haziran’ın 11’inde görülecek olan davanın, o gün sonuçlanmayıp onun da sonbahara bırakılması endişemizdir. Fakat kötüyü aklımıza getirmek istemiyoruz. En azından 11 Haziran’da tutuksuz yargılanmak üzere bir karar, Zafer Partililer olarak bekliyoruz.
Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu: Sayın Azmi Bey’in söylediği gibi, 11 Haziran’da böyle bir ümitsizlik demeyelim; ümidimizi hiçbir zaman kaybetmiyoruz. Biz hâlâ “Adalet mülkün temelidir” diyen, vatanına bağlı, hukuka bağlı, vicdanına bağlı, Anayasa’nın 138. maddesini kendine düstur edinmiş hâkimler ve savcılar olduğuna da inanmak istiyoruz. Türk adaletine güvenmek istiyoruz. Ne mutlu Türk’üm diyene! 11 Haziran’da tüm arkadaşlarımızı davamızda görüşmek üzere bekliyoruz.
