PAÜ Hastaneleri Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gamze Gököz Doğu hastanın tedavi süreci ile ilgili şunları dile getirdi: “Meme kanseri hem dünyada hem de ülkemizde en sık karşılaşılan kanser türlerinden biri. Ancak sevindirici olan şu ki, erken evrede saptanan vakalarda tedavi başarısı oldukça yüksek. Ayşegül Hanım da bize başvurduğunda hastalığı erken evredeydi. Bu nedenle tedaviye hemen başladık ve yaklaşık bir yıllık sürecin sonunda çok başarılı sonuçlar aldık. Bu süreçte Ayşegül Hanım’ın gösterdiği sabır, kararlılık ve mücadele azmi gerçekten örnek alınacak düzeydeydi. Sadece kendi sağlığı için değil, çevresindeki kadınlar için de adım attı. Tarama konusunda farkındalık yarattı. Onun yönlendirmesiyle hastanemize gelen iki kadında daha meme kanseri erken evrede teşhis edildi ve tedavi süreçleri başlatıldı. Bu, erken teşhisin ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha gösteriyor. Hastalarımıza bu bilinci kazandırmak, kontrolleri aksatmamalarını sağlamak bizim için çok önemli. 10-20 yıl boyunca takip ettiğimiz, sağlıklı bir yaşam sürdüren birçok hastamız var. Bu başarıların temelinde ise düzenli tarama ve erken tanı yatıyor. Özellikle 40 yaş üzeri kadınların yılda bir kez mamografi çektirmelerini ve kendi kendine muayeneyi öğrenmelerini mutlaka öneriyoruz. Unutmayın; geç kalınmış bir tanı, bazen hayatlara mal olabilir. Ama erken tanı ile yüz güldüren sonuçlar almak mümkün.”
“Fark Ettim, Korktum ama Vazgeçmedim”
Meme kanseri tedavisi gören hasta Ayşegül Günbal sürecini anlattı: “Meme kanseri benim başıma gelene kadar çok da üzerinde durmadığım bir konuydu. Bir gün göğsümde fark ettiğim şekil bozukluğu dikkatimi çekti. Önce çok önemsemedim ama içim rahat etmediği için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne başvurdum. Yapılan tetkiklerin ardından meme kanseri teşhisi kondu. O an neye uğradığımı şaşırdım. Çok korktum. Ama doktorlarım bana erken teşhis sayesinde bu hastalığın tedavi edilebildiğini ve sürecin yönetilebilir olduğunu söylediler. Yaklaşık bir yıl süren zorlu bir tedavi süreci geçirdim ama sonunda sağlığıma kavuştum. Tedavi sürecim boyunca birçok şey öğrendim. En önemlisi de şu oldu: Erken tanı hayat kurtarıyor. Ben bu hastalığı yaşadım ama yaşadıklarımın başka kadınların da başına gelmesini istemiyorum. Bu yüzden çevremdeki kadınlara yaşadığım süreci anlatmaya başladım. Başta kız kardeşim olmak üzere pek çok kadını taramaya yönlendirdim. Onların bazıları da taramalar sonucu riskli durumlarla karşılaştı. İki arkadaşımda meme kanseri erken evrede tespit edildi ve hemen tedavilerine başlandı. Şimdi onlar da aynı benim gibi süreci yönetiyorlar. Artık tek bir amacım var: Daha fazla kadının erken tanı ile bu hastalığı kolaylıkla atlatabilmesini sağlamak. Kadınlara önerim şu: Elle muayeneyi ihmal etmeyin. Vücudunuzu tanıyın. Her yıl düzenli olarak tarama yaptırın. Kanserle mücadelede erken teşhis gerçekten hayat kurtarıyor.”
Ablası Ayşegül Günbal sayesinde hastaneye başvuran Nurgül Dağüstü: “Açıkçası ben de ablam sayesinde hastaneye geldim. Onun yaşadığı süreç beni çok etkiledi. Kendi kendime düşündüm: ‘Ben neden kontrole gitmiyorum?’ Sonra Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne başvurdum, taramalarımı yaptırdım. Çok şükür herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı ama artık çok daha dikkatliyim. Çevremdeki kadınlara da sürekli söylüyorum: Bu korkulacak bir süreç değil. Gidip tetkiklerinizi yaptırın ve olası bir hastalık varsa erken teşhisle önlem alın. Ablamın sayesinde ben de bilinçlendim. Bu konuda daha dikkatliyim artık.” İfadelerini kullandı.
