1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Merkez Bankası başkanı, İmamoğlu operasyonunun ağır maliyetini böyle anlattı: ‘Gol yedik ama kazandık’

Merkez Bankası başkanı, İmamoğlu operasyonunun ağır maliyetini böyle anlattı: ‘Gol yedik ama kazandık’

Merkez Bankası, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve ardından tutuklanmasının ekonomiye ağır maliyetini “maç sonucu” ile anlattı. “Gol yenildiği ancak maçın kazanıldığı” belirtildi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan önceki gün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sunumunun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. 

HEDEF YOKMUŞ AMA!

Döviz kurunun seviyesine yönelik herhangi bir hedefleri olmadığını söyleyen Karahan’ın devamında, “Bunu daha önce de hem önceki sunumlarda söyledik hem de başka dışarıda yaptığımız sunumlarda da her fırsatta söyledik fakat kur politikamızı döviz kurunda aşırı oynaklığı engelleyecek şekilde biz belirliyoruz” demesi dikkat çekti. Karahan, arz, talep dengesizliğinin çok yüksek olduğu dönemler olduğuna işaret ederken, “Geçen sene çok fazla döviz arzı olup döviz talebi az olduğunda alım yönlü müdahalelerle, son dönemde de taleb çok fazla arz az olduğunda aşırı oynaklığı her zaman engellemek için satım yönlü müdahalelerde bulunduk, bulunuyoruz” diye konuştu. 

REZERVLERDEKİ ERİME

CHP milletvekilleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından ekonomide yaşanan gelişmeler ve rezervlerde meydana gelen erimeye dikkat çekmişti. CHP’liler, bir buçuk ay içerisinde yaklaşık 57 milyar dolarlık bir rezerv kaybı olduğunu vurgulamıştı. Karahan, bu konuda şunları söyledi:

“19 Mart’a kadar olan süreç ve ondan sonraki süreci zaten net bir şekilde gösterdik ama sadece düşüşten bahsetmek de doğru olmaz yani bir futbol üzerinden anoloji vermiş olalım. Yani 5-2 biten bir maçta size ‘Maç nasıl geçti?’ denildiğinde ‘2 gol yedik.’ demezsiniz yani ‘5 gol attık, 2 gol yedik ve net olarak 3 farkla kazandık.’ dersiniz.”

Karahan, rezerv miktarı konusunda da, “Kendi değerlendirmemiz, açıkçası, rezerv yeterliliğinin tam olarak olmadığı yönünde. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde piyasa koşulları elverdiğince rezerv biriktirmemiz gerektiğini düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı.

19 MART’TA NE OLDU ?

Karahan, 19 Mart’ta piyasada yaşananlar konusunda şunları söyledi:

“Burada aslında yurt dışı bankaların Türk bankalarıyla yapabilecekleri işlem limitleri var, bunlar bizim dışımızda koyulmuş limitler, yurt dışı bankaların Türk bankalarına koyduğu limitler. Bu limitler kısa sürede dolunca ani bir yükseliş yaşandı ama o gün günlük döviz işlem hacmi tarihsel ortalamaların çok çok üstündeydi. Büyük ölçüde de zaten – sunumda da söylediğim gibi, daha önce de söylediğim gibi – yurt dışı kaynaklı bir gelişmeydi; bunu takip eden birkaç günde de yine yüksek döviz talebi seyretti ama bizim aldığımız önlemler sayesinde 19 Mart’takine benzer bir hareket yaşanmadı, piyasadaki oynaklığı kontrol altına aldık. Burada, aşırı oynaklık gözlenen piyasa koşullarında oynaklığı düşürücü müdahalelere devam edeceğiz ve döviz piyasasındaki likidite koşullarını yakından izlemeye devam edeceğiz.”

‘İDDİAMIZI’ GÖSTERDİK

Karahan, enflasyon tahminlerinin güncellenmesi konusunda ise şu an için yani 2025 yıl sonu için belirledikleri tahmin ve belirsizlik aralığının beklentilerle uyumlu olduğunu kaydetti. Beklentilerin çıpalanmadığı ekonomilerde, yüksek seyrettiği ve oynaklık gösterdiği ekonomilerde dönem başında yıl sonuna ilişkin tahminlerin iddialı olabildiğine işaret eden Karahan, “Bunlar bir miktar da bizim iddiamızı gösterme amacıyla ama yıl sonuna gelindiğinde tahminlere yakınsayan gerçekleşmeler kredibilite kazandırıyor” dedi. 

‘ÜCRETLER ERİYOR’ İTİRAFI

Karahan, “Enflasyonun nedeni asgari ücrettir ?” gibi bir beyanları olmadığını yinelerken, “Gerçek olan şu: Yüksek enflasyondan dolayı ücretleri eriyor; bizim yapmamız gereken, enflasyonu kalıcı olarak düşürmek, bunu başardığımızda alım gücünde kalıcı düzelme olacağını değerlendiriyoruz” görüşünü kaydetti. 

ZARAR 700 MİLYAR

Karahan, Merkez Bankası’nın zarar etmesi konusunda, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu dönem zararımız 700 milyar. Bunun ana unsuru bu sene geçen seneden farklı; bu seneki ana unsur faiz giderlerindeki artış; 2024 yılı KKM gideri 240 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu da aslında geçen sene kur artışları sebebiyle olmadı, daha önceki yılda yapılan KKM hesaplarının vadesi 2024 yılında geldiğinde o an bir kur farkı oluştuysa biz onu ödedik. Bunun da geçen sene ödenen miktarı 240 milyar TL. Biz, bunu zaten, KKM’den kademeli bir çıkış sürecinde olduğumuzu söylemiştik, bunu makroihtiyati önlemlerle de destekledik ve 143 milyar dolardan 20 milyar doların altına geldik. Burada, önümüzdeki dönemde buradan bir yük geleceğini değerlendirmiyorum. Onun dışında, zararın temel sebebi -dediğim gibi- faiz maliyetlerinin artmış olması.”

Karahan, Merkez Bankası’nın sahipliğindeki altının şu anda 508.9 ton olduğunu, geçen seneye göre 50 ton arttığını bildirdi. Karahan, geçen yıl manşet enflasyonun üstünde seyreden gıda enflasyonunun bu yıl altında olduğunu dile getirdi. 

‘HANGİ GIDADA ?’

Bunun üzerine CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Hangi gıdada sayın başkan ?” diye sordu. Bunun üzerine Karahan, “Genel sepet olarak bakıyoruz, her üründe olmayabilir” karşılığını verdi. Karahan, zirai donun enflasyona etkisinin 0.4 puan kadar olabileceğini de söyledi.

Merkez Bankası başkanı, İmamoğlu operasyonunun ağır maliyetini böyle anlattı: ‘Gol yedik ama kazandık’
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Günlük TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!